Sevmeyi Öğrendin Mi?
Rab’bin gözlerinde hayatımızdaki en önemli şey veya nitelik nedir? Tanrı herşeyden önce neyi önemsiyor ve görmeyi istiyor bize baktığında?
Sokaklarda imansızlara veya kilisede imanlılara bile sorsak herhalde şöyle cevaplara rastlarız: İtaatimiz. Teslimiyetimiz. Başkalara hizmet etmemiz. Buyruklarını yerine getirmemiz. Tapınmamız. Bize kötü yapanları bağışlamamız. Ve saire. Bunların hepsinin hayati olduğunu biliyoruz. Kutsal Kitap bütün bu eylemleri durmadan buyurur. Ve yaparsak iyi yapmış oluruz.
İncil’de birkaç Ferisiler İsa’ya yaklaşıp Kutsal Kitaptaki en önemli buyruk nedir diye sordular.
37 İsa ona şu karşılığı verdi: “Tanrın Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin. 38 İşte ilk ve en önemli buyruk budur. 39 İlkine benzeyen ikinci buyruk da şudur: Komşunu kendin gibi seveceksin. 40 Kutsal Yasa’nın tümü ve peygamberlerin sözleri bu iki buyruğa dayanır.”
Eski Antlaşma’da bulunan yüzlerce buyruklar varken Yasa’nın Tekrarı 6:5 ve Levililer 19:8 ayetlerini alıntı yaparak cevap vermekle kalmayıp aynı zamanda bütün Yasa’nın asıl özünü belirtti. Yasa’nın ve peygamberlerin sözlerinin dayadığı şey nedir?
Fakirlere zekat vermek değil. Başarılı bir müjdeci olmak değil. Herkese yardım eden biri olarak bilinmek değil. Tanrı’nın görkemi için çabalamak değil. İsteklerimi ve rüyalarımı feda etmek değil. Müsrif sunular sunmak değil. Kilisede önemli bir unvana sahip olmak değil. Yüksek sesle tapınma yapmak değil. Rab’bin yüceliğini yükseltmek değil. Kutsallaşmak değil. Mükemmel ve kutsal ve kusursuz bir şekilde yaşamak değil. Bütün buyrukları yerine getirmeye odaklanmak değil. Birçok kişiye dokunan vaazler paylaşabilmek değil. İyi bir insan olmak veya sevap islemek değil
İsa bu iki ayette açık sözlerle kalbine dokunan nedir açıklar: Yüreğimiz. Sevgimiz.
Tanrı’nın en önemsediği ve hayatımızda en çok bulmak istediği özellik sevgidir. Rab’bin baktığı odak noktası ellerimizle yaptığımız işlerde değil, aklımızda geçen düşünceler değil, kişiliğimizdeki eksikler yada nitelikler değil. Hizmetimiz değil. İtaatimiz değil. Tanrı’nın ilgilendiği şey yüreklerimizde meydana gelenler. Bunun hakkında Rab peygamber Hoşea’ya şunu söyledi:
6 Çünkü Ben kurbandan değil, bağılıktan hoşlanırım, yakmalık sunulardan çok Beni tanımanızı isterim.
Yani Rab’bin gözleri herşeyden önce yüreğimize bakıyor. Hayatımız ve hayatımızın değeri sevgimiz ve Tanrı’yla ilişkimizde bulunur.
Bu demek değil ki kutsal olduğumuz, itaatimiz, işlerimiz ve hizmetimiz fark etmez. Gerçekten fark eder ve önemlidir. Ama Rab’bin kendisine göre bütün bunlar sevgiye ikincil. Tanrı diğer her şeyden sevgiye öncelik verir. Elçi Pavlus Korintliler’e diyor ki en fedakar işler yapsak bile sevgi olmadıkça Rab’bin yüreğine dokunamazlar ve Rab önemsemez o işleri. Boşa harcamış olduk.
2 Peygamberlikte bulunabilsem, bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim. 3 Varımı yoğumu sadaka olarak dağıtsam, bedenimi yakılmak üzere teslım etsem, ama sevgim olmasa, bunun bana hiçbir yararı olmaz.
Dış görüntümüz ne kadar kutsal olursa olsun, insan gözlerinde ne kadar iyi bir insan olursak olalım Rab’bine göre değersiz ve hedefi ıskalayan bir hayat sürmüş olabiliriz.
Korkarım pek çok Hıristiyan, bekli de her birimiz, sıklıkla yanlış şeye odaklanıyor. Kaç kere önceki gün işlediğimiz günah yüzünden Tanrı’ya yaklaşmaktan çekinmiştik? Kaç kere kiliseye geldiğimizde geçen hafta çok az dua ettiğimiz için utanmıştık? Haftada kaç kere Tanrı’ya layık olmadığımız ve O’na layık bir şekilde yaşamadığımız gibi hissediyoruz?
O olayların hepsinde Rab ancak sevgimizi ve ilişkimizi istemişti. Ama en önemli şeye özen vermek yerine kendimizi ikincil şeylerle meşgul ediyoruz. Rab’bin istediği şey sevgimizdir.
Ama bu doğruysa, İsa’nın hayatımızı nasıl değerlendirdiğini kesinlikle etkiliyor ve tespit ediyor. O halde hayatımızın sonunda Mesih’in yargı kürsüsü önüne çıkacağımız zaman bize soracağı soru iyi bir insan mıydın diye olmayacak. “Yeterli sevap işledin mi? Bütün buyruklarımı yerine getirdin mi? Kilisede önemli olan biri mıydın mı? Kaç kişi imana getirdin?” Yok. Bu tür sözler İsa’nın dudaklarından duymayacağız.
Soracağı soru şudur: “Sevmeyi öğrendin mi?”
Hayatımın sonunda “Evet, Rab, Seni ve etrafımdakileri sevmeyi öğrendim” deme imkanı veren bir şekilde yaşamak istiyorum. İsa gibi ben de her şeyden önce sevgiye öncelik vermek istiyorum. Her şeyden önce bir sevgili olmak istiyorum. Çünkü Tanrı beni bunun için yaratmış.
Yorumlar