Yeni İsrail Devleti ve Yeruşalim'de Yeni Tapınak (Son Zamanlarda İsrail #3)
Kutsal Kitap son zamanlarda yeni bir İsrail devleti ve Yeruşalim’de yeni bir tapınaktan bahseder. “Son Zamanlarda İsrail” serimizin 3. bölümünde bu mutheşem gerçeğini keşfet.
Yeruşalim - Son Zamanların Merkezi
Daha önce gördüğümüz gibi çağın sonu doğrudan İsrail ve Yeruşalim merkezli olaylarla bağlantılı olarak oynanmaktadır. Yani tüm büyük sıkıntı dönemi, Mesih Karşıtı Adam ve devamında gerçekleşecek olan tüm olayların merkezi orasıdır. Tanrı, yeryüzüne geri dönebilmek ve sonsuza dek orada yaşayabilmek için bu topraklar ve halkla ilgili olarak dünyanın dört bir yanındaki olayları düzenlemeyi arzulamaktadır. Tanrı’nın sadece Yahudi halkı için değil, aynı zamanda birlikte yaşayacağı insanlarla ilgili duyguları ve arzuları nedeniyle bu belirli coğrafi konumdaki Yahudi halkı için de büyük bir gayret ve tutkuya sahip olduğumuz gerçeği önemlidir. Tanrı, insanları önemser ve bu nedenle onlarla yaşayacağı yeri de önemser ve hazırlamaya devam eder.
Kutsal Kitab’ın son dönemler zamanı ile ilgili olarak bahsettiği diğer pek çok olay, ancak İsrail’in başkenti Yeruşalim olacak şekilde egemen bir devlet olması halinde gerçekleşebilecek olaylardır. İsrail ve Yeruşalim’le ortaya çıkacak olan yeni eğilimler tarihin mevcut akışında peygamberliklerin bizi götüreceği yerler olacak ve pek çok imanlının yaşadıkları zamanla ilgili farkındalıklarının artarak yeni bir ciddiyete dönüşmesine sebep olacaktır.
Yahudilerin Toplanması ve Yeni İsrail Devleti
Son zamanlarda Rab’bin İsrail’i yeniden kendi topraklarına toplayacağına dair birçok ayet bulunur peygamberlerde:
Yeşaya, Rab’bin “Uluslar için sancak kaldıracak, Sürgün İsrailliler’i toplayacak, Dağılmış Yahudalılar’ı Dünyanın dört bucağından bir araya getirecek” bildirir (Yşa. 11:12). Buna ek olarak diyor ki:
20 İsrailoğulları tahıl sunularını pak kaplar içinde RAB’bin Tapınağı’na nasıl getiriyorsa, onlar da bütün kardeşlerinizi uluslardan atlarla, savaş arabalarıyla, at arabalarıyla, katırlarla, develerle kutsal dağıma, Yeruşalim’e, RAB’be sunu olarak getirecekler.” Böyle diyor RAB. 21 “Onların arasından kimilerini kâhin ve Levili olarak seçeceğim” diyor RAB.
Ve yine Amos aracılığıyla Rab şunu söyler:
14 Sürgün halkım İsrail’i geri getireceğim, yıkık kentleri onarıp orada yaşayacaklar, bağlar dikip şarabını içecekler, bahçeler yapıp meyvesini yiyecekler. 15 Onları topraklarına dikeceğim, bir daha sökülmeyecekler kendilerine verdiğim topraktan.” Tanrınız RAB böyle diyor.
İsrail halkının yeniden toplanmasıyla ilgili peygamberlik yazılarının çoğu İkinci Geliş’ten hemen önce, Yeremya’nın “Yakup soyu için sıkıntı dönemi” (Yer. 30:7) olarak adlandırdığı, Yahudiler için büyük bir sıkıntı döneminden sonra tamamıyla gerçekleşecektir. Bununla birlikte, ulusu sarsacak olan büyük sıkıntıdan önce bir ölçüye kadar toplanmanın Kutsal Yazılar’a dayanan bir gerçekliği de vardır. Örneğin, o dönemde şehirde hiç Yahudi yaşamıyorsa, Şeytan’ın Yahudi ırkına karşı öfkesinin bir parçası olarak (Va. 12:17) ulusların Yeruşalim’i yok etmek için büyük bir öfkeyle kuşatmasının (Zek. 12:1-4) bir anlamı ve amacı yoktur.
Rab, sorundan ve İbraniler’in İsrail’e yeniden toplanmasından önce Yahudi devletinin yeniden kurulacağından (Yşa. 66:7-8) açıkça bahsetmiştir. İbrani dilinin yeniden canlanması (Sef. 3:9), ordunun yeniden dirilmesi (Zek. 12:6), Yeruşalim şehrinin yeniden işgal edilmesi (Zek. 12:2-6), Yeruşalim’de Yahudi imanlıların yeniden ortaya çıkması (Rom. 9:25; 11:5) ve tüm ulusların İsrail’e karşı nefreti gibi (Zek. 12:2-3) diğer peygamberlik yazılarını görüyoruz. Tüm bunlar bizim zamanımızda, çağımızda meydana gelebilir ve bu bölümlerin gerçekleşmeye başlamasının zamanlaması, bu olayların dünya için yol açtığı şeylerle ilgili saatin aciliyetine işaret etmektedir. Hatta, 1948’de modern İsrail devletinin kurulması ve o tarihten bu yana çok sayıda Yahudi'nin vatanlarına dönmesiyle birlikte, bu kehanetlerin gerçekleşmesinin ilk adımları çoktan atılmıştır.
Gerçek anlamda yerine gelmesi için İsrail halkının sondan önce topraklarda olmasını gerektiren başka bir pasajda İsa’nın Yeruşalim’in liderliğine söylediği son sözlerdir. Matta 23:37-39’da İsa Yeruşalim şehrinin siyasi liderliğine son sözü söyler: “Size şunu söyleyeyim: ‘Rab’bin adıyla gelene övgüler olsun!’ diyeceğiniz zamana dek beni bir daha görmeyeceksiniz.” (Mat. 23:39). Başka bir deyişle, İsa Yahudi halkının, Yahudi liderliği O’nun gerçekten de kurtuluşları için Tanrı’dan gönderilen kişi olduğunu ilan edene kadar Yeruşalim şehrine döndüğünü görmeyeceklerini ilan etmektedir. Elbette bu, Mesih’in dönüşünden önce Yeruşalim’deki siyasi Yahudi liderliğinin yeniden ortaya çıkmasını gerektirir.
İsrail halkı yani Yahudiler, İsrail’i ve Yeruşalim’i kendi kontrolü altına almadıkça Kutsal Kitap’ta yazılan diğer peygamberlikler gerçekleşmeyecektir. Ancak Yahudilerin kontrolü ile oluşacak peygamberlikler vardır. Tanrı’nın İsrail ve çağın sonundaki uluslarla olan ilişkileriyle ilgili en önemli peygamberlik yazılarından biri Daniel 9:24-27’dir. Bu pasaj sadece sonun belirli zamanlama göstergelerini vermekle kalmıyor, aynı zamanda İsrail’in son günlerde toprakları kontrol etmesinin gerekliliğine dair birkaç fikir veriyor. Bu pasajdan, İsrail’in işleyen bir tapınakla kendi topraklarına geri döneceğini ve Mesih Karşıtı ile bir antlaşma yapacağını anlayabiliriz. Daniel’e şu denir:
Gelecek önder (Mesih Karşıtı) birçoklarıyla (kurtulmamış İsrail) bir haftalık sağlam bir antlaşma yapacak. Haftanın yarısı geçince, kurbanı da sunuyu da kaldıracak.
Yeruşalim’de Yeni İnşa Edilmiş Tapınak
Daniel 9:27 ayetinin tam anlamıyla gerçekleşmesi için yerine gelmesi gereken 2 şey vardır:
Birincisi “birçoklarıyla” ya da kurtuluşa ermemiş İsrail halkının Mesih Karşıtı ile antlaşma yapabilmesi için Yahudilerin kontrolü altındaki egemen, siyasi bir devletin siyasi bir anlaşma yapabilecek konumda olması gerekir.
İkincisi, bu pasaj bize Mesih Karşıtı’nın “kurbanı da sunuyu da kaldıracak” olduğunu söylemektedir. Bu peygamberliğin gerçekleşmesi için de Yeruşalim kentinde Musa’nın Yasasına uygun olarak günlük kurbanlar ve sunular sunan işlevsel bir tapınak olacağı sonucuna varmalıyız. Kutsal Kitap’ta başka pasajlar de bu gerçeği destekler. Mesela Hezekiel'in 40-48 bölümünde bahşettiği şimdiye kadar hiç inşa edilmeyen tapınak. Veya Pavlus’un İsa’nın İkinci Gelişi’nden söz ettiği şu tapınak referansı:
3 Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam ortaya çıkmadıkça o gün (İsa Mesih’in gelişi) gelmeyecektir. 4 Bu adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini Tanrı ilan ederek Tanrı’nın Tapınağı’nda oturacaktır.
Veya Vahiy kıtabında Tanrı’ya karşı olanlara verildiği için göksel sayılamayan, "kutsal kent" içinde bulunan gerçekten fiziksel bulunan şu tapınak avlusu referansı:
1 Bana değneğe benzer bir ölçü kamışı verilip şöyle dendi: “Git, Tanrı’nın Tapınağı’nı ve sunağı ölç, orada tapınanları say! 2 Tapınağın dış avlusunu bırak, orayı ölçme. Çünkü orası, kutsal kenti kırk iki ay ayaklarıyla çiğneyecek olan uluslara verildi. 3 İki tanığıma güç vereceğim; çul giysiler içinde bin iki yüz altmış gün peygamberlik edecekler.”
İsrail’de yeniden kurulması gereken bir tapınak ve bu tapınağın bulunması gereken bu bölgede günümüzde Müslümanlara ait Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s-Sahre, yani Kaya Kubbesi bulunuyor ve henüz gerçek İsrail toprağı değil bu bölge.
Bu bölgede yeni bir tapınak inşa edildikten sonra Mesih Karşıtı ortaya çıkacak yedi yıllık bir süreçte kendini gösterecek (Dan. 9:26-27; 2Se. 2). Yedi yıllık süre boyunca eşi görülmemiş bir kriz ve sıkıntı olacak (Mat. 24:21). Bu evre doğum sancılarının son evresi olacaktır. Bu süreçte kanunsuzluk, günah, ırkçılık ve kötülük en son boyutlara ulaşacak (Mat. 24:12). Bu da serimizin bir sonraki bölümün konusudur.
Bu makale, "Son Zamanlarda İsrail" serimizin 3. bölümüdür. Bir sonraki bölümü okumak için buraya tıkla. Bir önceki bölümü okumak için buraya tıkla.
Yorumlar