Kutsal Kitap'ta Edebi Sanatlar

Tanrı bir şairdir. Kutsal Kitap’ı daha iyi anlamak istiyorsak, kullandığı edebi üsluplarını anlamalıyız. Tanrı’nın sözü, bir kitap olarak, mesajını iletmek için retorik ve edebi teknikler kullanır. 2000 yıl ve daha öncesine dayanan tarihi bir metin olarak, bu teknikler zaman zaman bize yabancı gelebilir.

Edebi sanatlar olarak da adlandırılan bu üslup ve teknikler bize bir ayet ya da pasajın amaçlanan anlamı hakkında ipuçları verir ve Kutsal Kitap’ı doğru bir şekilde anlama ve yorumlamada önemli bir rol oynar. Kutsal Kitap yazarları ve hatta Tanrı’nın kendisi bile mesajlarını iletmek için çeşitli üslup tekniklerini kullanmışlardır. Sesi aracılığıyla evreni hiçten yaratan Tanrı’nın konuşma sanatında yetenekli olması bizi şaşırtmamalı. Ne de olsa O’na boşuna Söz denmiyor.

Kutsal Kitap’ta kullanılan bütün edebi sanatların bir listesi yazmak neredeyse imkansız olsa da, burada en önemlilerinin bir listesi oluşturduk. Edebi Sanatlara daha çok mezmurlar, bilgelik kitapları ya da peygamberlik kitapları gibi Kutsal Kitab'ın şiirsel edebiyatında rastlanır. Ancak İncil’de, Pavlus’un yazılarında ve Kutsal Kitap’ın diğer birçok bölümünde ve genel olarak Eski Doğu’nun yazılarında da bulabiliriz.

Yapısal Edebi Sanatlar

Yapısal Edebi Sanatlar metnin ve cümlelerin yapısını etkiler. Belirli bir mesajı iletmek, düşünce ve fikirleri açık bir düzen içinde ifade etmek veya ezberlemeye yardımcı olmak için kullanılırlar.

Bunlar arasında, İbranice ve Eski Orta Doğu edebiyatında en sık rastlanan tür paralelliktir. Paralellik, Leff ü neşr olarak da bilinir, ikinci satırın birincinin fikrini tekrarladığı, tamamladığı veya karşıtlık oluşturduğu beyitler (iki satırdan oluşan nazım birimi) aracılığıyla aktarılır. Modern şiirin aksine, burada dizeler ses olarak değil, düşünce olarak kafiyelidir.

Eşanlamlı Paralellik

Benzer anlama sahip arka arkaya gelen 2 cümle/satır.

Tümüyle yıka beni suçumdan,
Arıt beni günahımdan.
Mezmurlar 51:2

Bu paralellik Kutsal Kitap’taki bazı ifadelerin anlamını anlamamıza yardımcı olur. Mesela Mezmurlar 128:1’de kullanılan Eşanlamlı Paralellik sayesinde anlayabiliriz ki “Rab’den korkmak”, “O’nun yolunda yürümek” ile aynı anlama gelir.

Ne mutlu Rab’den korkana,
O’nun yolunda yürüyene!
Mezmurlar 128:1

Diğer Örnekler: Mez. 3:1; 8:4; 19:1; 27:1; 103:10; Yşa. 44:22; 55:6

Antitetik Paralellik

Karşıt anlama sahip arka arkaya gelen 2 satır.

Yumuşak yanıt gazabı yatıştırır,
Oysa yaralayıcı söz öfkeyi alevlendirir.
Süleyman’ın Özdeyişleri 15:1

Diğer Örnekler: Özd. 11:19; 13:9; Mez. 1:6; 37:21; Mat. 26:41

Sentetik/Tamamlayıcı Paralellik

İkinci cümle birincisini açıklar veya tamamlar.

RAB çobanımdır,
Eksiğim olmaz.
Mezmurlar 23:1

Demek ki Rab’bin çobanım olması, eksiğim olmayacağı anlamına gelir (Mez 23:1’de aynı zamanda Sebolik Paralellik var).

Diğer Örnekler: Özd. 3:6; 16:3; Mez. 19:7-9; 23:1; 37:5-6; 95:3-5; 119:11; Yşa. 40:31

Sembolik/Simgesel Paralellik

Birinci satır bir sembol kullanır veya sahneyi tanımlar; ikinci satır ona daha derin veya ruhsal bir anlam verir. Böylece soyut ruhsal veya ahlaki gerçeklerin somut, ilişkilendirilebilir imgeler aracılığıyla daha anlaşılır bir hale getirilir. Genellikle doğadaki sembol ile daha derin ruhani gerçeklik arasında bir analoji kurulur.

Geyik akarsuları nasıl özlerse,
Canım da seni öyle özler, ey Tanrı!
Mezmurlar 42:1

Diğer Örnekler: Özd. 10:26; 25:25; 26:1; Mez. 23:1-2; 1:3

Klimaktik Paralellik / Basamak Paralelliği

3 veya daha fazla cümle, genellikle kademeli bir artışla, son satırda bir doruk noktasına doğru ilerler.

Mesela Matta 7:7’de harcanan çabada bir artış görülebilir (dilmek ➛ aramak ➛ gidip kapıyı çalmak):

Dileyin, size verilecek;
Arayın, bulacaksınız;
Kapıyı çalın, size açılacaktır.
Matta 7:7

Diğer Örnekler: Mez. 29:1-2; 93:3-4; 96:7-8; 150:1-2; Yşa 24:19-20

Ters Paralellik (Chiasmus)

Ters sırada tekrarlayan paralellik. Bazen Çapraz Paralellik veya Düzensiz leff ü neşr denir. Paralelliklerin en değişik türüdür. Ters Paralellik, Kutsal Kitap’ın her yerinde, çeşitli pasajlarda, bölümlerde, hatta Kutsal Kitap’ın tüm kitaplarının yapısında bulunan çok yaygın bir edebi sanattır.

En basit haliyle ABBA kalıbını takip eder ve tek bir cümle kadar kısa olabilir (örn. Yar. 9:6; Mar. 2:27), bu durumda antimetabole olarak adlandırılır.

Ancak aşağıdaki örneklerde görülebileceği gibi daha fazla katman halinde de istiflenebilirler (ABCCBA, vs.).

Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez.

    Ya birinden nefret edip

        öbürünü sever,

        ya da birine bağlanıp

    öbürünü hor görür.

Siz hem Tanrı’ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz.

Matta 6:24

İstiflendiğinde, yapı bir piramit şekli oluşturur (ABCBA gibi) ve genellikle tam merkezde öz gerçeğini veya anahtar ifadeyi çerçeveler:

Ama içtenlikle tapınanların Baba’ya ruhta ve gerçekte tapınacakları saat geliyor. İşte, o saat şimdidir.

     Baba da kendisine böyle tapınanları arıyor.

          Tanrı ruhtur,

     O’na tapınanlar da

ruhta ve gerçekte tapınmalıdırlar.

Yuhanna 4:23-24

Diğer Örnekler: Yar. 3:6-11; 7:21-23; Lev. 24:13-23; Amo. 5:4-6; Mat. 11:28-30; 23:12; Mar. 2:27; 1Ko. 11:27-29

Tekrar

Aynı ifade veya kelimenin aynı bölüm veya pasaj içinde 2 veya daha fazla kez geçmesi.

Mesela Yaratılış 1. bölümüde “Tanrı ... buyurdu”, “Tanrı iyi olduğunu gördü”, “akşam oldu, sabah oldu” ifadeleri sık sık geçiyor. Bu tekrarlar o bölümde Tanrı’nın sözünün gücünün ve yaratılışta rolünün altını çizer (ki Yuhanna 1’de İsa ile ilgili olarak tekrar ele alınan bir kavramdır) ve bölümün Tanrı’nın kaostan düzen yaratması temasını vurgular. Tekrarlar metne yapı kazandırır ve ezberlemeye yardımcı olur.

Diğer Örnekler: Hak. 17:6; 18:1; 19:1; 21:25; Va. 2:7.11.17.29; 3:6.13.22

İnklusyo / Çerçeveleme (A ... A)

Aynı ifade veya kelimenin bir bölümün başında ve sonunda geçmesi. Pasaj böylece tematik olarak çerçevelenir ve kullanılan bu ifadenin merceğinden anlaşılmak istenir.

1 Ey Egemenimiz RAB, ne yüce adın var yeryüzünün tümünde!
...
9 Ey Egemenimiz RAB, ne yüce adın var yeryüzünün tümünde!
Mezmurlar 8

Diğer Örnekler: Mez. 118:1.29; Vai. 1:2; 12:8; Yar. 39:2.21

Anafor (A ... A ...)

Cümlelerin aynı ifadeyle başlaması. Tüm tekrarlarda olduğu gibi, pasajın ana konusunu vurgular.

3 Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.
4 Ne mutlu yaslı olanlara! Çünkü onlar teselli edilecekler.
5 Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar.
...
Matta 5:3-10

Diğer Örnekler: Mez. 29:1-2; 29:3-9; 103:1-2; 136:1-3; Vai. 3:2-8

Epifor (... A ... A)

Cümlelerin aynı ifadeyle bitmesi. Tüm tekrarlarda olduğu gibi, pasajın ana konusunu vurgular.

... 4 Büyük harikalar yapan tek varlığa, sevgisi sonsuzdur;
5 Gökleri bilgece yaratana, sevgisi sonsuzdur;
6 Yeri sular üzerine yayana, sevgisi sonsuzdur;
...
Mezmurlar 136 (bütün bölüm)

Diğer Örnekler: Mez. 118:1-4 (orijinal metinde); 1Kor. 13:11

Akrostiş

Metin, her satırdaki ilk kelimenin ilk harfi alfabetik sırayı takip edecek şekilde yapılandırılır, böylece ilk satır genellikle alfabenin ilk harfiyle ve son satır alfabenin son harfiyle başlar.

En bilinen örnek, 119. Mezmur’dur; burada ilk 16 dize (8 ayet) aynı harfle başlarken, sonraki 16 dize alfabedeki bir sonraki harfle başlar (vs.). Bunun aynı şekilde tercüme edilmesi mümkün olmadığından, sadece orijinal metinde görülebilir.

Hatalar veya eksik satırlar kolayca fark edilebildiği için ezberlemeye ve doğru ezbere okumaya yardımcı olur. Ayrıca metni yapılandırır ve konunun kapsamlı bir şekilde ele alındığını vurgular.

Diğer Örnekler: Mez. 9-10; 25; 34; 37; 111-112; 145; Ağıtlar; Özd. 31:10-31


Anlamsal Edebi Sanatlar

Anlama dayalı Edebi Sanatlar kelimelerin anlamını ve yorumlanmasını etkilerler. Böylece çoğu zaman kullanılan kelimelerin gerçek anlamı değil, daha derin bir anlamı kastedilir.

Abartma (Mübalağa)

Bir durumu, olayı ya da özelliği olduğundan daha büyük, daha kötü veya daha önemli göstermek
Su gibi dökülüyorum, bütün kemiklerim oynaklarından çıkıyor; yüreğim balmumu gibi içimde eriyor.
Mezmur 22:14

Diğer Örnekler: Yas. 1:28; Mez. 6:6; Mat. 5:29-30; Yuh. 21:25; Tit. 1:12

Dikkat: Bazı ifadeler bize mübalağa gibi görünebilir ama aslında gerçek anlamda alınmalıdır (örn. Yar. 7:19-20; Mat. 10:30; Flp. 2:10)

Benzetme (Teşbih)

İki farklı varlık veya kavram arasındaki benzer özellikleri vurgulamak için genelde benzetme edatlarıyla (gibi, sanki, kadar, vb.) yapılan karşılaştırma

Bir baba çocuklarına nasıl sevecen davranırsa, RAB de kendisinden korkanlara öyle sevecen davranır.
Mezmurlar 103:13

Diğer Örnekler: Mez. 92:12; 102:11; Yşa 55:10-11; Ez. 43:2; Hoş. 6:3; Mat. 10:16; 13:44

Metafor (Mecaz)

Bir kişi veya nesneyi, benzer özelliklere sahip başka bir şeyle karşılaştırarak anlatmak, benzetme edatları (gibi, sanki, kadar, vb.) kullanmadan.

Yine de Babamız sensin, ya RAB, biz kiliz, Sen çömlekçisin. Hepimiz Senin ellerinin eseriyiz.
Yeşaya 64:8

Diğer Örnekler: Mez. 18:2.10; 23:1; 84:11; Yşa. 64:8; Mat. 5:13-14; Yu. 15:5; İbr. 12:29

Sembolizm

Gerçek anlamının ötesinde bir şeyi temsil eden bir nesne, kişi, eylem veya fikir. Sembolün kastedilen anlamı genellikle aynı pasajda ya da Kutsal Kitap’ın başka bir yerinde açıklanır.

Peygamberlik bölümlerinde, özellikle kıyamet metinlerinde, ve İsa’nın anlattığı benzetmelerde sıklıkla rastlanan edebi sanattır.

2 ... Gece bir görümde göğün dört rüzgarının büyük denize saldırdığını gördüm. 3 Denizden birbirinden farklı dört büyük yaratık çıktı. ... 17 Bu dört büyük yaratık yeryüzünde ortaya çıkacak dört kraldır.
Daniel 7:2-3.17

Diğer Örnekler: Dan. 7:3-7.17.23; Zek. 4:1-14; Mat. 26:26-28; Yu. 1:29; Rev 1:12-13.20; 11:8; 12:9; 17:1-2.5.18

Dikkat: Bazı ifadeler bize sembol gibi görünebilir ama aslında gerçek anlamda alınmalıdır. Mesela, Vahiy 21’de Yeni Yeruşalim sadece bir sembol değil, dirilen inanların yaşayacağı, gökten inecek gerçek bir şehirdir (bkz. Yu. 14:2-3; Gal. 4:26; Va. 3:12).

Benzetme mi, Mecaz mı, Sembol mü?

Benzetme: “gibi”, “sanki”, “kadar”, vb. kelimeleri kullanarak belirli nitelikler aktarılır. (örn. “Tanrı’nın görkemi güneş gibi parlıyor.”)

Mecaz: “gibi”, “sanki”, “kadar”, vb. kelimeler kullanılmadığı için hangi niteliklerin aktarıldığı belli değil. Metnin bağlamı ve sağduyu yardımıyla hangi niteliklerin aktarılacağını anlamak okuyucuya kalır. (örn. “Tanrı güneştir.”)

Sembol: Semboller başka bir şeyi temsil eder. Gerçek anlam çoğu zaman kaybolur ya da büyük ölçüde azalır. Gerçek bir benzerlik veya aktarılabilir özelliklerin bulunması isteğe bağlıdır. (örn. “Güneş dünyayı aydınlatıyor. Güneş Tanrı demek.”)

Alegori

Alegori, semboller içeren bir hikaye veya pasajdır. Metindeki unsurların gerçek anlamın ötesinde daha derin, genellikle manevi veya ahlaki anlamları temsil ettirir. Tarihsel olaylar ya da kişiler gerektirmez; daha ziyade metin sembolik olarak görülür. Dolayısıyla, metnin literal anlamı çoğu zaman ikincil hale gelir ya da tamamen göz ardı edilir.

Kaybolan Oğul hikayesi (Luk. 15:11-32) ve İsa’nın diğer benzetmeleri alegori için çok iyi örneklerdir.

Diğer Örnekler: Yşa. 5:1-7; Ma. 25:31-46; Yu. 10:1-18; Rom. 11:16-24; Gal. 4:21-31; Va. 12:1-6

Dikkat: Alegori güçlü bir yorumlama aracıdır. Ancak metni kendi isteğimize göre eğip bükmemeye ya da Kutsal Kitap anlatısının tarihselliğini göz ardı etmemeye dikkat etmeliyiz.

Tipoloji

Eski Ahit’teki figürlerin, olayların veya nesnelerin Yeni Ahit’teki karşılıklarıyla sembolik bir şekilde ilişkilendirilmesi ve bunların Tanrı’nın planı içindeki daha derin anlamlarını ortaya koymak için kullanılması.

Tipoloji, Eski Antlaşma’nın belirli unsurlarının (“tip”) Yeni Ahit’teki daha yüce, gerçekleşmiş bir gerçekliğin (“antitip”) ön şekli ya da habercisi olduğunu gösterir.

Oysa ölüm Adem’den Musa’ya dek, gelecek Kişi’nin örneği olan Adem’in suçuna benzer bir günah işlememiş olanlar üzerinde de egemendi.
Romalılar 5:14

Diğer Örnekler:

  • Fısıh kuzusu (Çık. 12:1-13) ➛ Tanrı’nın Kuzusu İsa (Yu. 1:29; 1Ko. 5:7)
  • Kâhin ve Kral Melkisedek (Yar. 14:18-20; Mez. 110:4) ➛ Kâhin ve Kral İsa (İbr. 7:1-3.17)
  • Nuh’un gemisi (Yar. 6-9) ➛ vaftiz yoluyla kurtuluş (1Pe. 3:20-21)
  • Yunus’un 3 gün balığın içinde olması (Yun. 1:17) ➛ İsa’nın 3 gün boyunca mezarda olması (Ma. 12:39-41)
  • Kefaret Günü (Lev. 16) ➛ Mesih’in günahlarımızın kefareti (İbr. 9:11-12)
  • Şabat Günü (Çık. 20:8-11) ➛ Mesih’in tamamlanmış işinde çalışmaktan dinlenmemiz (İbr. 4:1-11)

Alegori mi Tipoloji mi?

Alegori: Olaylara ve hikayelere sembolik bir anlam yükler. Bu hikâyelerin tarihselliği önemsizdir.

Tipoloji: Eski ve Yeni Ahit’teki 2 gerçek ve tarihi olay ya da kişi arasında bir ilişki kurar. Tanrı’nın Yeni Antlaşma’da yerine getireceği şeylerin Eski Antlaşma’da ipuçlarını verdiğini gösterirler.

Antropomorfizm / İnsana Benzetme (Teşhis)

Cansız nesneleri kişileştirmek, insan gibi davranıyormuş (“teşhis”) veya konuşuyormuş (“intak”) gibi tanımlamak veya doğaüstü varlıkları doğal terimlerle tanımlamak.

Okuyucunun hayal gücünü harekete geçirir ve aynı zamanda bilgiyi aşan soyut bir Tanrı’nın eylemlerini kavramamıza ve görselleştirmemize yardımcı olur.

El çırpsın ırmaklar, sevinçle haykırsın dağlar RAB’bin önünde!
Mezmurlar 98:8
Bakın, RAB’bin eli kurtaramayacak kadar kısa, kulağı duyamayacak kadar sağır değildir.
Yeşaya 59:1

Diğer Örnekler: Yar. 2:7; 4:10; Özd. 1:20vdd.; 8:1-2; Mez. 19:1-2; 91:4; 98:8; 114:3; Yşa. 55:12; 59:1; Luk. 19:40; 1Ko. 12:15-16.21; 15:55

Eksiltme (Ellipsis / Elips)

Bağlam içinde yine de anlaşılan bir veya daha fazla kelimenin bir ifadeden çıkarılması. Eksiltme, bilinen bir ifadenin tamamını alıntılamadan ona ilgi çekici ve ince bir referans oluşturur.

13 Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?” 14 Tanrı, “Ben Ben’im” [Septuaginta’da ἐγώ εἰμι ὁ ὤν] dedi, “İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’ ”
Mısır'dan Çıkış 3:13-14
İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım” [ἐγὼ εἰμί] dedi.
Yuhanna 8:58

Türkçe çeviride açıkça görülmese de, İsa’nın kullandığı garip şimdiki zaman, burada daha derin ve daha önemli bir şeyden söz ettiğinin göstergesidir. Hatta, İsa burada Kendisi için Tanrı’nın isminin kısa halini kullanmıştır.

Diğer Örnekler: Mar. 15:34 (Mezmur 22’den iyi bilinen tek bir ayet alıntı yaparak İsa bütün mezmuru Kendisine uygular)

Merism

İki zıt veya tamamlayıcı öğenin birlikte kullanılarak bir bütünün ifade edilmesi.

Yeri göğü [=bütün evreni] yaratan RAB’bin adı yardımcımızdır.
Mezmur 124:8

Diğer Örnekler: Mez. 139:2 (“oturuş kalkış” = bütün tutum); Hag. 2:6 (“yer gök / deniz kara” = her şeyi); Mat. 12:40 (“üç gün üç gece” = 3 tam gün); Luk. 21:33 (“yer ve gök” = bütün evren); Va. 21:23 (“güneş ay” = her ışık kaynağı)

Hendiadys

Tek bir kavramı veya düşünceyi vurgulamak için iki kelime veya unsur kullanılır (genellikle “ve" bağlacıyla birlikte).

Babamız Tanrı’dan ve Rab İsa Mesih’ten sizlere lütuf ve esenlik [=bereket] olsun.
Filipililer 1:2

Diğer Örnekler: Mez. 18:2 (“kaya sığınak” = güvenlik); 23:6 (“iyilik ve sevgi” = Tanrı’nın iyi niyeti) 51:8 (“neşe sevinç” = mutluluk); Yer. 4:23 (“şekilsiz boş” = kaos); Elç. 1:25 (“hizmet ve elçilik” = rol/görev)

Kapsamlayış (Synecdoche)

Bir bütünü temsil etmek için onun bir parçası kullanılır. Mesela Matta 6:11’de “gündelik ekmek” hayatımızda bütün ihtiyaçları temsil eder.

Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver.
Matta 6:11

Diğer Örnekler: Mez. 89:14 (“taht” = Tanrı’nın egemenliği); 119:105 (“adım” = tutum); Yşa. 40:2 (“Yeruşalim” = bütün İsrail); Mat. 26:52 (“kılıç” = savaş/dövüş); Gal. 6:14 (“çarmıh” = İsa’nın bütün kurtuluş işi)

Aphorismus

Bir kavramı yeniden tanımlayarak bir terimin uygunluğunu veya doğruluğunu sorgulamak. Bu, bir kavram veya tanımın anlaşılmasını düzeltmek ve konu üzerinde daha derin düşünmeye neden olmak için yapılır.

“Bizim babamız İbrahim’dir” diye karşılık verdiler. İsa, “İbrahim’in çocukları olsaydınız, İbrahim’in yaptıklarını yapardınız” dedi.
Yuhanna 8:39

Diğer Örnekler: Yer. 7:3-4.9-10; Mat. 7:21-23; 12:48-50: Mar. 7:6-7; Luk. 6:46; 18:18-19; Rom. 9:6-7; Yak. 2:14

Polemik (İğneleme)

Belirli bir inanç, uygulama ya da kişiye karşı sert bir eleştiri veya karşıt görüşün ifade edilmesi. Saçmalığının altını çizmek için genellikle parodi ve mizahla karıştırılır. Kutsal Kitap’ta polemik özellikle putperestliğin eleştirisi için kullanılır.

26 Kendilerine verilen boğayı alıp hazırlayan Baal’ın peygamberleri sabahtan öğlene kadar, “Ey Baal, bize karşılık ver!” diye yalvardılar. Ama ne bir ses vardı, ne de bir karşılık. Yaptıkları sunağın çevresinde zıplayıp oynadılar. 27 Öğleyin İlyas onlarla alay etmeye başladı: “Bağırın, yüksek sesle bağırın! O tanrıymış. Belki dalgındır, ya da heladadır, belki de yolculuk yapıyor! Yahut uyuyordur da uyandırmak gerekir!”
1. Krallar 18:26-27

Diğer Örnekler: Mez. 115:4-8; Yşa. 44:9-20; Mat. 23:24-26

Örtmece (Öfemizm)

Rahatsız edici olduğu düşünülen veya hoş olmayan bir şeyi çağrıştıran bir kelime veya ifadenin yerine kullanılan daha zarif bir kelime veya ifade. Kutsal Kitap’ta örtemece bazen ölüm, cinsel ilişkiler ya da putperestliğin zalimliğinden söz etmek için kullanılır.

Herkes gibi ben de yakında bu dünyadan ayrılacağım. Güçlü ve kararlı ol.
1. Krallar 2:2

Diğer Örnekler: Yar. 4:1; 15:15; 25:8.17; Lev. 18:7-8; Rut 3:4; 1Sa. 24:3; 1Kr. 2:2.10; 2Kr. 16:3; Ezg. 1:13; Yşa. 14:18; Mat. 27:50; Luk. 2:29


Diğer Edebi Sanatlar

Önceki kategorilere uymayan diğer, genelde daha çok söze dayalı edebi sanatlar:

Kelime Oyunu (Cinas / Paronomasia)

Sesleri aynı ancak anlamları farklı olan kelimeleri bir arada kullanmak.

Bir kelime oyununun başka bir dilde karşılığını bulmak nadiren mümkün olduğundan, orijinal metne bakmadığımız sürece bunları fark etmeyiz.

Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus’sun [Grekçe ‘petros’ = kaya] ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek.
Matta 16:18

Diğer Örnekler: Yşa. 5:7 (adalet [mishpat] ve zorbalık [mishpach]); Yer. 1:11-12 (badem dalı [shaqed] ve gözlemek [shoqed]); Mar. 1:17-18; Yuh. 3:8 (yel ve ruh Grekçe’de aynı kelimedir)

Art Arda Tekrar (Epizeuksis)

Aynı kelimenin 2 veya daha fazla kez arka arkaya tekrarlanması. Bu, o kelimenin önemini vurgulamak ve anlamı üzerinde derinlemesine düşünmeye teşvik etmek, aciliyet yaratmak veya duygusal bir tepki üretmek için yapılır.

Birbirlerine şöyle sesleniyorlardı: “Her Şeye Egemen RAB kutsal, kutsal, kutsaldır. Yüceliği bütün dünyayı dolduruyor.”
Yeşaya 6:3

Diğer Örnekler: 2Sa. 18:33; Mez. 22:1; Yer. 7:4; Mat. 7:21; 27:46; Va. 4:8; 8:13; 18:2 (original metinde)

Çokbağlaçlılık (Polysyndeton)

Normalde atlanabilecek bağlaçların (ve, veya, ne, vb.) tekrar tekrar kullanılması. Çokbağlaçlılık, ritmi yavaşlatmak, söylenenlerin kapsamlılığının altını çizmek, ve etkileyici ciddiyet yaratmak için kullanılır.

Ne yazık ki çokbağlaçlılık çevirilerde genelde tespit edilemez çünkü çevirmenler metni daha okunabilir kılmak için tekrar eden bağlaçları genellikle atlarlar.

Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.
Romalılar 8:38-39

Diğer Örnekler: Yar. 1:1-2 (orijinal metinde); Flp. 4:8 (orijinal metinde); Va. 4:11 (orijinal metinde); 5:12 (orijinal metinde)

Analoji (Andırışma)

Açıklama ve netleştirme amacıyla iki şey arasında, genellikle doğal ve ruhsal bir kavram arasında, bir karşılaştırma yapılır.

Böylece yazar, doğal dünyada durum böyleyse, ruhsal alanda da aynı olacağını ileri sürer. İsa’nın benzetmelerinin çoğu, daha derin ruhsal gerçekleri açıklamak için günlük yaşam durumlarından yararlandıklarından, analojiler için iyi örnekler teşkil eder.

4 Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz. 5 Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.
Yuhanna 15:4-5

Diğer Örnekler: Mat. 9:16-17; 12:43-45; 13:44-46; Mar. 23:5; Luk. 15:8-10; Yu. 3:8; 15:4-5; Rom. 6:19; 1Ko. 9:24-27; 12:14-27; Ef. 5:25-27.28-29; Yak. 3:3-5; 1Pe. 2:2

Paradoks

İlk bakışta çelişkili veya mantıksız görünen, ancak daha derinlemesine incelendiğinde doğru olan ve daha derin bir anlama işaret eden bir ifade. Paradokslar geleneksel düşünceye meydan okur, gizli gerçekleri ortaya çıkarır veya daha derin düşünmeye teşvik eder.

... Aranızda en küçük kim ise, işte en büyük odur.
Luka 9:48

Kutsal Kitap’ta paradokslara şaşırtıcı derecede sık rastlanır. Ölerek zafer kazanan bir Kurtarıcı’nın izinden gittiğimiz ve sonuncunun ilk olacağı “Baş Aşağı”-Krallığa inandığımız göz önüne alındığında bu bizi şaşırtmamalı.

Diğer Örnekler: Mat. 5:4; 16:25; 18:3; 19:30; 23:11-12; Mar. 10:45; Elç. 20:35; 1Ko. 1:27; 3:19; 2Ko. 12:10; Yak. 1:2-3

Dikkat: Paradokslar, hiçbir anlam çıkarılamayan mantıksal yanılgılar olan çelişkilerle karıştırılmamalıdır. Pradokslar doğru olabilir. Çelişkiler asla doğru olamaz.

Oksimoron

Birbiriyle çelişen (paradoksal) 2 sözcüğün yan yana veya çok yakın olarak kullanılmasıyla oluşan bir ifade.

Oksimoronlar dramatik bir etki yaratırlar, gerçeğin karmaşıklığını vurgularlar veya ilgi çekici, özlü bir paradoks oluştururlar.

Çünkü Tanrı’nın “saçmalığı” insan bilgeliğinden daha üstün, Tanrı’nın “zayıflığı” insan gücünden daha güçlüdür.
1. Korintliler 1:15

Diğer Örnekler: Rom. 6:18 (“doğruluğun köleleri”); 6:22 (“özgür kılınıp Tanrı’nın kulları”); 12:1 (“diri kurban”); 2Ko. 12:10 (“zayıfken güçlüyüm”)

Prolepsis (Önceden İma Etme / Önseme)

Gelecekteki olaylar sanki çoktan gerçekleşmiş gibi anlatılır. Prolepsis genellikle peygamberlik metinlerinde bulunur ve peygamberin gelecekteki bakış açısını, olayın kesinliğini veya zamansız etkisini vurgularlar.

Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden O’nun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden O eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza O’na verildi. Bizler O’nun yaralarıyla şifa bulduk.
Yeşaya 53:5 (İsa çarmıhta ölmeden 700 yıl önce yazılmıştır)

Diğer Örnekler: Yar. 17:5 (İbranice’de geçmiş zaman kullanılır); Mez. 2; 110; Yşa. 53; Yu. 16:33; Ro. 8:30; Va. 13:8; 18:2

Analepsis (Geriye Dönüş)

Bir hikayede geçmişteki olayların, mevcut durumu ya da karakterleri açıklamak amacıyla geriye doğru anlatılması. Geriye dönüşler genellikle hikayenin ana olay dizisinden önce meydana gelen olayları anlatmak ve önemli arka planı doldurmak için kullanılır.

2 Git, şunları Yeruşalim halkına duyur. RAB diyor ki, ‘Gençliğindeki bağlılığını, gelinliğindeki sevgini, çölde, ekilmemiş toprakta Beni nasıl izlediğini anımsıyorum. 3 İsrail RAB için kutsal bir halk, hasadının ilk ürünüydü. Onu yeren herkes suçlu sayılır, başına felaket gelirdi’ diyor RAB.
Yeremya 2:2-3

Diğer Örnekler: Yşu. 24:1-13; Yer. 2:2-3; Hez. 28:12-18; Elç. 22:6-11; 26:12-18; Va. 12:7-12

Retorik Soru

Yazar bir soru soruyor ama aslında bir cevap aramıyor. Aksine, cevap herkes için açıktır.

Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir?
Romalılar 8:31

Diğer Örnekler: Yar. 4:9; 18:14; Mez. 27:1; 113:5; Yer. 13:23; 23:24; Mat. 6:25; 7:9; Mar. 8:36; 1Ko. 1:13; 4:7; 2Ko. 6:14; Gal. 3:3

Hypophora

Bir (çoğu zaman retorik) soru sormak ve hemen ardından cevabı vermek.

Özellikle Grek diyalektiğinde yaygındır. Tartışmaya okuyucunun aklına gelmemiş olabilecek bir tarafı dahil etmek veya okuyucunun düşüncesindeki mantıksal bir yanlışlığın veya saçmalığın farkına varmasını sağlamak için kullanılır.

1 Öyleyse ne diyelim? Lütuf çoğalsın diye günah işlemeye devam mı edelim? 2 Kesinlikle hayır! ...
Romalılar 6:1-2

Diğer Örnekler: Mez. 139:7-10; Mat. 26:53; Rom. 3:29; 6:1-2; 8:35.38-39; 9:14.30.32; 1Ko. 6:15;


Liste Daha Da Uzayabilir

Kutsal Kitap’ta neredeyse sayısız edebi sanatlar bulunabilir, ancak yukarıdakiler en önemli ve yaygın olanlardır. Bu listede yer almayan bazı sanatlar, yukarıda belirtilenlerin sadece varyasyonlarıdır.

Yukarıda bahsedilen bazı örneklerde de görüldüğü gibi, edebi sanatlar birbiriyle örtüşebilir ve tek bir dizede birden fazla sanatlara rastlanmak mümkündür. Örneğin, Mezmur 23:1’de bir Sentetik Parallelik yapısında çoban kelimesiyle bir Metafor kullanılır. Aynı zamanda örtük bir Benzetme vardır çünkü çoban metaforunun aktarılan nitelikleri ayetin ikinci kısmında ve sonraki ayetlerde belirtilir.

Demek ki bu makalede anlatılabileceklerden çok daha fazlası var. Ancak bu nispeten kapsamlı listenin, Kutsal Kitap’ı okurken sözcüklerin ustaca ve anlamlı kullanımını fark etmene ve anlamana yardımcı olacağını umuyoruz.

Yorumlar