2. Klemens Mektubu (Tam Metin)

Bu, Erken Dönem Hristiyan eserlerinden biri olan 2. Klemens mektubunun Türkçe çevirisidir.
Giriş
Metnin Genel Görünümü
İkinci Klemens mektubu, ikinci yüzyılın en iyi bilinen Patristik yazılarından biridir ve özellikle tövbe ve kutsallık konusunda erken kilisenin soteriyolojisi, eklesioloji ve etiğine dair eşsiz bir bakış açısı sağlar. Muhtemelen putperest bir geçmişten gelen bir Hristiyan topluluğuna vaaz veren yazar, cemaatine günahtan kaçmaları ve kutsallık içinde İsa’ya itaat dolu bir hayat sürmeleri için tutkuyla yalvarır. Yazarın vaazında Sinoptik İnciller’i cömertçe kullanması ve İsa’nın öğretilerine Kutsal Yazılar olarak atıfta bulunması dikkat çekicidir (2. Klemens 2:4).
Vahiy kitabından hemen sonra Kodeks Alexandrinus ve Kodeks Hierosolymitanus’ta 1. Klemens ile birlikte yer almıştır. Genellikle bir mektup olarak anılsa da, aslında Yeni Ahit dışında kaydedilmiş ilk Hıristiyan vaaz metnidir. Bunun kanıtı, geleneksel mektupların aksine, bu eserin hitap edilen bir alıcıya sahip olmaması ve bunun yerine doğrudan vaaza girmesidir. Ayrıca yazar, vaaz edilen bir vaazın bir metninden beklenecek şekilde vaazın yüksek sesle okunmasına da atıfta bulunmaktadır (2. Klemens 19:1).
Yazar
Geleneksel olarak Roma’daki kilise tarafından Korint’teki kiliseye hitap edildiği düşünülmesine rağmen, yazar anonimdir ve geleneksel tanımlamaya rağmen, büyük ihtimalle 1. Klemens ile aynı yazar değildir. Yazım tarzındaki farklılıklar, mektup ve vaaz gibi edebi türlerdeki beklenen üslup farklılıklarını bile aşmaktadır. Geleneksel olarak 1. Klemens’i yazan aynı Klemens’e atfedilmesine rağmen, 4. yüzyıl erken kilise tarihçisi Kayserili Eusebius, Klemens’ten bilinen tek bir mektuptan bahseder ve Klemens’ten gelen ikinci bir mektubun gerçekliği konusunda şüphelerini ifade etmiştir; bu şüphe, 5. yüzyıl Latin kilise babası Hieronymus tarafından da paylaşılmıştır. Dahili kanıtlar, orijinal dilinin Yunanca olmasına dayanarak yazarın muhtemelen Akdeniz bölgesinde anadili Yunanca olan bir kişi olması dışında bize yazarın kimliğine dair hiçbir kanıt sunmamaktadır.
Tarih
Kompozisyonun tarihini belirleyen çok az dahili kanıt vardır, ancak uzmanlar genellikle eserin tarihinin ikinci yüzyılın başlarından ortalarına kadar (MS 100-170 yılları arasında bir yerde) olduğunu düşünmektedir.
İlk Klemens Mektubu (Tam Metin)
Bölüm 1
1. Kardeşler, İsa Mesih’i Tanrı — dirilerin ve ölülerin Yargıcı — olarak düşünmemiz uygundur. Ve kurtuluşumuzu küçük bir şey olarak düşünmemeliyiz;
2. çünkü O’nu az düşünürsek, [O’ndan] az şey de elde etmeyi umarız. Ve bu şeyleri sanki önemsizmiş gibi duyanlar günah işlerler; Ve biz de, nereden çağrıldığımızı, Kim tarafından ve hangi yere ve İsa Mesih’in bizim uğrumuza ne kadar acı çekmeye katlandığını bilmezsekGrekçede: “bilmeksizin” günah işliyoruz.
3. O halde O’na nasıl bir karşılık verelim ya da bize verdiği şeye layık olacak hangi meyveyi verebiliriz? Ve Ona kutsallık ile ilgili olarakGrekçede: “kutsallıkları” ne kadar borçluyuz!
4. Bize ışık verdi ve Baba olarak bizi mahvolurken oğullara hitap ederek kurtardı.
5. Öyleyse O’na nasıl bir övgü sunacağız? Ya da O’ndan aldıgmıza karşılık ne vereceğiz?
6. Düşüncelerimiz engelleniyor, taşa, tahtaya, altına, gümüşe, bakıra, insan eseri olan şeylere tapınıyorduk; bütün hayatımız ölümden başka bir şey değildi. Böylesine bir karanlık ve gözlerimizi dolduran böyle büyük bir sis tarafından kucaklanmışken, O’nun iradesiyle bizi kucaklayan bulutu bir kenara bırakarak yukarı baktık.
7. O bize merhamet etti ve şefkatle dolup bizi kurtardı; içimizde çok fazla dolaşma ve yıkım olduğunu ve Kendisinden başka kurtuluş ümidimizin olmadığını gördü. 8. Çünkü O, var olmayan bizleri çağırdı ve yokluktan var olmamızı istemiştir.
Bölüm 2
1. Zira şöyle yazılmıştır: “Ey sen, doğurmamış olan kısır, ezgi söyle! Ey doğum sancısı çekmemiş olan, ezgi söylemeye başla ve yüksek sesle haykır! Çünkü terkedilmiş olanın çocukları evli kadının çocuklarından çoktur” diyor Rab.”Yeşaya 54:1; Galatyalılar 4:27 “Ey sen, doğurmamış olan kısır, ezgi söyle!” diyen, bizim hakkımızda söyledi çünkü Kilisemiz, kendisine çocuk verilmeden önce kısırdı.
2. “Ey doğum sancısı çekmemiş olan, ezgi söylemeye başla ve yüksek sesle haykır!” diyen, dualarımızın içtenlikle Tanrı’ya yükselmesini, sancı çeken kadın gibi yorulmamamızı söylüyor.
3. Ve “Çünkü terkedilmiş olanın çocukları evli kadının çocuklarından çoktur”, halkımız Tanrı’dan mahrum görünüyordu, ama şimdi iman edip Tanrı’ya sahipmiş gibi görünenlerden daha çok olduğu için demiştir.
4. Ve başka bir Kutsal Yazıda da şöyle der: “Çünkü Ben doğruları değil, günahkârları çağırmaya geldim.”Matta 9:13; Markos 2:17
5. Bunu, yok edilenleri kurtarmanın gerekli olduğu için söyledi.
6. Çünkü büyük ve harika olan, ayakta duranları değil, yıkılanları güçlendirmektir.
7. Aynı şekilde İsa Mesih de yok edilmekte olanları kurtarmak istedi ve gelip yok edilmekte olan bizleri çağırarak birçoklarını kurtardı.
Bölüm 3
1. Bu nedenle, O bize o kadar çok merhamet gösterdi ki, her şeyden önce, biz yaşayanlar olarak, ölü tanrılara kurban sunmuyoruz veya tapınmıyoruz, fakat onun yerine O’nun aracılığıyla Hakikatın Babası’nı tanıdık. O’na götüren veya Kendisi aracılığıyla bildiğimiz O’nu inkar etmeyen bilgi nedir?
2. Zira O, kendisi de şöyle der: “Beni insanların önünde itiraf edeni, ben de Babamın önünde itiraf edeceğim.”Matta 10:32; Luke 12:8
3. O halde, aracılığıyla kurtulduğumuzu itiraf edersek, ödülümüz budur.
4. Fakat O’nu nasıl itiraf ederiz? O’nun söylediklerini yerine getirerek ve buyruklarını ihmal etmeyerek; ve O’nu yalnızca dudaklarımızla değil, bütün yüreğimizle ve bütün zihnimizle onurlandırarak.
5. Çünkü Yeşaya’da da şöyle diyor: “Bu halk beni dudaklarıyla onurlandırıyor, ama yürekleri Benden uzak.”Yeşaya 29:13
Bölüm 4
1. O zaman O’na sadece ‘Rab’ dememeliyiz, çünkü bu bizi kurtarmayacaktır.
2. Çünkü O şöyle diyor: “Bana ‘Rab, Rab’ diyen herkes kurtulmayacak, ancak doğruluğu yapan kurtulacak.”Matta 7:21 (yazar tarafından biraz yanlış alıntılanmıştır)
3. Bu nedenle kardeşlerim, O’nu işler aracılığıyla itiraf edelim: Birbirimizi severek, zina etmeyerek, birbirimize iftira atmayarak veya kıskançlık etmeyerek; bunların yerine özdenetimli, merhametli ve iyi olarak. Ayrıca birbirimize karşı anlayışlı olmalı ve parayı sevmemeliyiz. Bu işler aracılığıyla O’nu itiraf edelim, tam tersiyle değil.
4. Ancak insandan korkmamalıyız, bunun yerine Tanrı’dan korkmalıyız.
5. Bunları uyguladığınız için Rab şöyle dedi: “Benimle birlikte bağrında toplanmış olsanız bile, buyruklarımı yerine getirmezseniz sizi Kendimden atacağım ve size, ‘Benden uzaklaşın, çünkü nereden geldiğinizi bilmiyorum, ey kötülük yapanlar’ diyeceğim.”Matta 7:23 (Alıntının ilk kısmının kaynağı bilinmez)
Bölüm 5
1. İşte bu yüzden kardeşlerim, bu dünyadaki geçici yolculuğu terk ederek, bizi Çağıranın isteğini yapalım ve bu dünyadan ayrılmaktan korkmayalım.
2. Çünkü Rab şöyle diyor: “‘Kurtların arasında kuzular gibi olacaksınız.’Matta 10:16
3. Ve Petrus O’na cevap verdi ve şöyle dedi: ‘Peki ya kurtlar kuzuları parçalasa?’
4. İsa da Petrus’a şöyle dedi: ‘Kuzular öldükten sonra kurtlardan korkmasınlar.Alıntının orta kısmının kaynağı bilinmez Siz de sizi öldüren ve sonra size bir daha hiçbir şey yapamayanlardan korkmayın; ama öldükten sonra hem canı hem de bedeni cehennem ateşine atma yetkisine sahip Olandan korkun.’”Matta 10:28
5. Kardeşler, şunu da bilin ki: bu bedenin dünyasındaki kalışımız küçük ve geçicidir, fakat Mesih’in vaadi büyük ve harikadır, aynı zamanda da gelmek üzere olan Krallığın esenliği ve sonsuz yaşamdır.
6. Böylece, kutsallık ve doğruluk içinde yaşamaktan ve bu dünyasal şeyleri yabancı saymaktan ve onları arzulamamaktan başka ne yaparak bunları elde edebiliriz?
7. Çünkü bunlara sahip olma arzusıyla doğruluk yolundan düsüyoruz.
Bölüm 6
1. Çünkü Rab şöyle der: “Hiçbir hizmetkar iki efendiye hizmet edemez.”Matta 6:24; Luka 16:13 Hem Tanrı’ya hem de Mamon’a da hizmet etmek istiyorsak, bu bizim için yararlı olmaz.
2. Çünkü biri tüm dünyayı kazanıp da canını kaybederse ne faydası olur?Matta 16:26; Markos 8:36; Luka 9:25
3. Şimdi, bu çağ ve gelecek olan iki düşmandır.
4. Bu çağ zina ve yozlaşma ve para sevgisinden ve hileden bahseder; ama o dünya bunlara veda eder.
5. Bu nedenle ikisinin de dostu olamayız, ama bir sonrakinin tadını çıkarmak için bu dünyayı terk etmeliyiz.
6. Burada olan şeylerden nefret etmenin daha iyi olduğunu düşünüyoruz, çünkü bunlar küçük, geçici ve yok olabilir, fakat orada olan ve yok olmayan iyi şeyleri sevmek çok daha iyidir.
7. Ama Tanrı’nın isteğini yaparak esenliği bulacağız. Aksi takdirde, O’nun buyruklarını ihmal edersek, bizi sonsuz cezadan hiçbir şey kurtaramaz.
8. Ve Kutsal Yazılar ayrıca Hezekiel’de şöyle der: “Nuh, Eyüp ve Daniel bile dirilseler, çocuklarını esaretten kurtaramazlar.”Hezekiel 14:14;20
9. Fakat bu gibiler kendi doğruluklarıyla çocuklarını kurtaramazlarsa, vaftizi saf ve lekesiz tutmazsak Tanrı’nın sarayına nasıl güvenle gireceğiz? Veya kutsal ve doğru işler yapmakta bulunmazsak kim bizim savunucumuzGrekçesi: παράκλητος olacak?
Bölüm 7
1. Dolayısıyla kardeşlerim, yarışmanın yaklaştığını ve birçoğunun geçici yarışmalar için yolculuk yaptığını, ancak çok çabalayan ve iyi mücadele edenler dışında hepsinin taç giymediğini bilerek mücadele edelim.
2. O zaman hepimizin taç giymesi için mücadele edelim.
3. Düz yarışı, ölümsüz yarışmayı koşalım ve birçoğumuz ona yelken açalım ve taç giymek için mücadele edelim. Ve hepimiz taç giyemeyecek olsak bile, hepimiz taca yaklaşalım.
4. Bozulan yarışmasına katılanın hile yaptığı anlaşılırsa, kırbaçlanarak kaldırılıp stadyumdan atıldığını biliyor olmalıyız.
5. Sizce ne dersiniz? Ölümsüzün yarışmasında hile yapan ne çekecektir?
6. Mührü tutmayanlar için şöyle diyor: “Onların kurtları ölmeyecek, ateşleri sönmeyecek ve tüm etler için bir gösteri olacaklar.”Yeşaya 66:24
Bölüm 8
1. Öyleyse yeryüzünde olduğumuz sürece tövbe edelim,
2. çünkü biz zanaatkarın elindeki kiliz. Tıpkı bir çömlekçinin bir kabı yapıp elinde bükülmesi veya kırılması durumunda onu yeniden yaptığı gibi. Ama önce onu ateş fırınına atmaya geldiyse artık onu onaramaz. Biz de bu dünyada olduğumuz sürece, bedende yaptığımız kötü şeylerden tüm yüreğimizle tövbe edelim ki, tövbe için hala zamanımız varken Rab tarafından kurtarılalım.
3. Çünkü bu dünyadan ayrıldıktan sonra artık orada itiraf edemeyiz veya tövbe edemeyiz.
4. Öyleyse kardeşler, Baba’nın isteğini yerine getirip bedenimizi temiz tutup Rab’bin buyruklarını yerine getirdikten sonra sonsuz yaşama kavuşacağız.
5. Zira Rab İncil’de şöyle der: “Küçük olanı tutmadıysanız, büyük olanı size kim verebilir? Size şunu söylüyorum ki, en küçük şeyde sadık olan, çok şeyde de sadık olur.”Luka 16:10-12
6. O halde şunu demek istiyor: Eti temiz, mührü lekesiz tutun ki, sonsuz yaşama kavuşalım.
Bölüm 9
1. Ve aranızdan hiç kimse, bu bedenin yargılanmayacağını veya dirilmeyeceğini söylemesin.
2. Bilin ki, eğer bu bedende değilse, ne içinde kurtuldunuz ve ne içinde görme yeteneği kazandınız?
3. O halde bedeni Tanrı’nın tapınağı olarak korumamız gerekir.
4. Çünkü bedende nasıl çağrıldıysanız, bedende geleceksiniz.
5. Eğer bizi kurtaran Rab Mesih gerçekten önce ruh olarak beden olduysa ve bu şekilde bizi çağırdıysa, biz de bu bedende ödülü alacağız.
6. Bu nedenle, hepimiz Tanrı’nın krallığına girebilelim diye birbirimizi sevelim.
7. İyileşmek için zamanımız varken, kendimizi iyileştiren Tanrı’ya verelim ve O’na ödül verelim.
8. Ne tür? İçten bir yürekten gelen tövbe.
9. Çünkü O her şeyi önceden bilir ve yüreğimizde olanları da bilir.
10. Öyleyse O’na övgü sunalım; sadece ağızdan değil, aynı zamanda yürekten de, böylece oğullar olarak kabul edilelim.
11. Çünkü Rab ayrıca şöyle demiştir: “Babamın isteğini yapanlar Benim kardeşlerimdir.”Matta 12:50; Markos 3:35
Bölüm 10
1. Dolayısıyla kardeşlerim, bizi çağıran Babanın isteğini yapalım ki yaşayalım ve erdemi takip edelim. Ama günahlarımızın öncüsü olan kötülüğü geride bırakalım ve kötülük bize yetiştirmesin diye tanrısızlıktan kaçalım.
2. Çünkü iyilik yapmak için her çabayı gösterirsek esenlik bizi takip edecektir. 3. Ama bu sebeple bir insan onuYani: Esenlik bulmaz: Belirlenmiş vaatten ziyade şimdiki zevkleri tercih ederek insani korkuları ortaya çıkardıklarında.
4. Çünkü şimdiki zevklerin ne kadar büyük bir işkenceye sahip olduğunu ve belirlenmiş vaadin ne kadar büyük bir ihtişama sahip olduğunu bilmiyorlar.
5. Ve eğer gerçekten sadece bunları yapıyor olsalardı katlanılabilir olurdu, ama şimdi masum canlara kötülük öğretmeye devam ediyorlar, hem kendilerinin hem de dinleyicilerinin iki kat yargıya sahip olduklarını bilmiyorlar.
Bölüm 11
1. O yüzden Tanrı’ya saf bir yürekle hizmet edelim ve doğru olacağız. Fakat Tanrı’nın vaadine inanmadığımız için O’na hizmet etmezsek sefil olacağız.
2. Çünkü peygamberlik sözü de şöyle der: “Yüreklerinde kuşkuyla, ‘Bunları çok eskiden ve atalarımızın zamanında da duyduk, ama gün be gün bekledik, ama hiçbirini görmedik’ diyen ikiyüzlüler sefildir.
3. Ey akılsızlar! Kendinizi bir ağaca benzetin; bir asma alın: önce yapraklarını döker, sonra bir filiz çıkar, bundan sonra olgunlaşmamış bir üzüm, sonra da üzüm salkımı.Kaynak bilinmezdir halbuki kilise babası olan Romalı Klemens tarafından da alıntı yapılmıştır (1. Klemens 23:3-4)
4. Benim halkım da böyle sıkıntılar ve felaketler yaşadı; sonra iyi şeyler alacak.
5. Bu nedenle kardeşlerim, ikiyüzlü olmayalım, ama ödülü de alabilmek için umut içinde kalalım.
6. Çünkü vaat eden, herkese yaptıklarına göre karşılığını vermekte sadıktır.İbraniler 10:23
7. Öyleyse Tanrı’nın önünde doğruluğu yerine getirirsek, O’nun krallığına gireceğiz ve vaatleri alacağız: kulağın duymadığı, gözün görmediği ve insanın yüreğine girmeyenleri.1. Korintliler 2:9
Bölüm 12
1. Bu nedenle, Tanrı’nın Krallığı için sevgi ve doğrulukla saat başı bekliyoruzBazı el yazmalarında “bekleyelim” şeklinde yazılmıştır, çünkü Tanrı’nın görüneceği günü bilmiyoruz.
2. Zira Rab’bin Kendisine, birisi tarafından Krallığının ne zaman geleceği sorulduğunda, “İkisi bir olduğunda ve dış, iç gibi olduğunda ve erkek dişiyle, ne erkek ne de dişi olduğunda”Alıntının kaynağı uzmanlar arası tartışılmaktadır; halbuki kilise babası olan İskenderiyeli Klement tarafından da alıntı yapılmıştır (Stromata 3:13; 92) demişti.
3. Şimdi, birbirimize hakikatte konuştuğumuzda ikisi birdir. Ve ikiyüzlülük olmadan, iki bedende bir can olabilir.
4. Ve “dış, iç gibi” derken, can içtedir ama beden dıştadır demek istiyor. Aynı şekilde, bedeniniz göründüğü gibi, canınız da iyi işlerde görünür olsun.
5. Ve “erkek dişiyle, ne erkek ne de dişi” derken, şunu demek istiyor: Bir erkek kardeş bir kız kardeşini gördüğünde, onun bir kadın olduğunu düşünmesin, ne de bir erkek olduğunu düşünmesin.
6. Bunları yaptığınızda, “Babamın Krallığı gelecek”Kaynak bilinmez dedi.
Bölüm 13
1. Bu nedenle kardeşler, hemen tövbe edelim ve iyi olan için ayık olalım. Çünkü çok fazla yasasızlık ve kötülükle doluyuz. Kendimizden önceki günahları silelim ve canımızdan tövbe ederek kurtulalım. Ve insanları hoşnut etmeye çalışmayalım. Sadece kendimizi memnun etmek istemeyelim, aynı zamanda doğruluğumuzla dışarıdakileri de memnun edelim ki, bizim yüzümüzden [Rab’bin]Grekçede: “Rab’bin” kelimesi yoktur ama anlamı çıkarırdır İsme küfredilmesin.
2. Çünkü Rab diyor ki, “Adım her şekilde bütün uluslar arasında küfrediliyor”Yeşaya 52:5 ve yine: “Adım kimin yüzünden küfür ediliyorsa, vay haline!”Kaynak bilinmezdir halbuki kilise babası olan Antakyalı İgnatius tarafından da alıntı yapılmıştır (Tralleislilere 8:2) Hangi şekilde küfrediliyor?
3. Çünkü siz benim istediğim şeyleri yapmıyorsunuz. Zira uluslar ağzımızdan çıkan Tanrı sözlerini duyduklarında, onlara iyi ve büyük olarak hayret ediyorlar. Sonra, işlerimize bakıp, söylediğimiz sözlere layık olmadıklarını gördüklerinde, bunun bir efsane ve aldanma olduğunu söyleyerek küfre yöneliyorlar.
4. Çünkü bizden Tanrı’nın, “Sizi sevenleri severseniz size ne kazandırır? Ama düşmanlarınızı ve sizden nefret edenleri severseniz sizin için bir övünç kaynağıdır”Luka 6:32-35 dediğini duyduklarında, iyiliğin aşırılığına hayret ediyorlar. Ama sadece bizden nefret edenleri değil, bizi sevenleri de bile sevmediğimizi gördüklerinde, bizimle alay ediyorlar ve İsme küfür ederler.
Bölüm 14
1. Dolayısıyla kardeşlerim, Tanrı Babamızın iradesini yerine getirerek, güneş ve aydan önce yaratılmış olan ilk Kilise’den, ruhsal olandan olacağız. Ama eğer Rab’bin iradesini yapmazsak, “Evim haydutların inine dönüştü”Yeremya 7:11; Matta 21:13 diyen Kutsal Yazıdan olacağız. Öyleyse, kurtulabilmek için yaşam Kilisesi’nden olmayı seçelim.
2. Kilise’nin Mesih’in yaşayan bedeni olduğunu bilmediğinizi sanmıyorum. Çünkü Kutsal Yazılar, “Tanrı insanı erkek ve dişi yarattı”Yaratılış 1:27 der. Erkek Mesih’tir ve dişi Kilise’dir. Ve ayrıca, kitaplar ve elçiler, Kilise’nin şimdiki zamana ait olmadığını, başlangıçtan beriGrekçesi: ἄνωθεν, “yukarıdan” anlamına gelirdir var olduğunu söyler. Çünkü o, İsa’mız gibi ruhsaldı; ama bizi kurtarmak için son günlerde ortaya çıktı.
3. Ve Kilise, ruhsal olduğundan, Mesih’in bedeninde tezahür etti ve bize, eğer herhangi birimiz onu bedende korur ve kirletmezse, onu Kutsal Ruh’ta geri alacağını ilan etti. Çünkü bu beden Ruh’un bir simgedir.Grekçesi: ἀντίτυπός, “önceden ima edilen simge, kopya, mevkidaş, antitip” vsr. anlamına gelirdir Bu nedenle, simgeyi bozan hiç kimse gerçek olandan pay almayacaktır. Böylece, kardeşlerim, O’nun demek istediği şudur: Bedeni koruyun ki Ruh’tan pay alabilesiniz.
4. Fakat bedenin Kilise ve Ruh’un Mesih olduğunu söylersek, o zaman bedeni kötüye kullanan birinin Kilise’ye kötüye kullandığı sonucu çıkar. Bu nedenle böyle biri, Mesih olan Ruh’tan pay almayacaktır.
5. Kutsal Ruh onunla birleşirse, bu bedenin alabileceği yaşam ve ölümsüzlük o kadar büyüktür ki; ayrıca hiç kimse Rab’bin seçilmişleri için hazırladığı şeyleri ifade edemez veya ondan söz edemez.
Bölüm 15
1. Şimdi, özdenetim konusunda küçük bir öğüt verdiğimizi düşünmüyorum, ki bunu yaptıktan sonra kimse pişman olmayacak, hem kendisini hem de ona öğüt veren beni kurtaracaktır. Gezgin ve mahvolan canı kurtuluşa döndürmek küçük bir ödül değildir.
2. Çünkü konuşan ve işiten kişi iman ve sevgiyle konuşur ve işitirse, bizi yaratan Tanrı’ya geri verebildiğimiz bu karşılığını verebiliriz.
3. Böylece, doğruluk ve kutsallık içinde inandığımız şeylerde kalalım ki, “Siz daha konuşurken, ‘İşte, Ben buradayım’ diyeceğim”Yeşaya 58:9 diyen Tanrı’dan güvenle isteyelim.
4. Çünkü bu söz büyük bir vaadin işaretidir; işte Rab, kendisinden isteyenden daha fazla vermeye hazır olduğunu söylüyor.
5. Bu nedenle, bu kadar büyük bir iyiliğe ortak olduğumuza göre bu kadar iyi şeyleri elde etmek için kendimizi esirgemeyelim. Çünkü bu sözler, onları yapanlar için ne kadar büyük bir zevkse, onları görmezden gelenler için de o kadar büyük bir mahkumiyet vardır.
Bölüm 16
1. O halde kardeşlerim, vaktimiz varken tövbe etmek için hiç de küçük bir fırsatımız olmadığına göre, bizi bekleyen Biri hâlâ varken, bizi çağıran Tanrı’ya dönelim.
2. Çünkü bu zevklerden vazgeçer ve canımızı yener ve onun kötü arzularını yapmazsak, İsa’nın merhametinden pay alacağız.
3. Ama bilin ki, “yargı günü çoktan yaklaşıyor, yanan bir fırın gibi”Malaki 4:1 ve göklerin bir kısmı eriyecek, bütün yeryüzü ateşin üzerinde eriyen kurşun gibi olacak ve sonra insanların gizli ve görünen işleri ortaya çıkacaktır.
4. O zaman sadaka günahtan tövbe olarak iyidir. Oruç tutmak duadan daha iyidir, ama sadaka her ikisinden de daha iyidir; ve sevgi birçok günahı örter1. Petrus 4:8 ama temiz bir vicdandan gelen dua ölümden kurtarır. Bu şeylerle dolu bulunan herkes ne mutludur. Sadaka günahtan bir kurtuluştur.Grekçesi: κούφισμα, “sıkıntıdan kurtulma, ferah, hafifletten, kurtuluş” vsr. anlamına gelir
Bölüm 17
1. Bu nedenle, hiçbirimizin yolda mahvolmaması için tüm yüreğimizle tövbe edelim. Çünkü bunu yapmamız için buyruklarımız varsa — insanları putlardan uzaklaştırmak ve eğitmek için — Tanrı’yı daha önceden tanımış bir canın mahvolmaması ne kadar daha fazla olmalıdır.
2. Dolayısıyla birbirimize yardım edelim ve iyilik konusunda zayıf olanları yönlendirelim ki hepimiz kurtulabilelim ve birbirimizi dönüştürüp uyaralım.
3. Ve şimdi sadece piskoposlar tarafından uyarıldığımızda inanıyormuş ve dikkat ediyormuş gibi görünmeyelim, aynı zamanda eve döndüğümüzde de Rab’bin buyruklarını hatırlayalım ve kendimizi dünyasal tutkuların sürüklemesine izin vermeyelim, ama daha sık buraya gelerek, hepimiz aynı düşünceye sahip olarakRomalılar 12:16, yaşam için bir araya toplanalım ki Rab’bin buyruklarında ilerlemeye çalışalım.
4. Çünkü Rab diyor ki, “Bütün ulusları, kabileleri ve dilleri toplamaya geliyorum.”Kaynak bilinmezdir Bununla, her birimizi işlerine göre fidye olarak kurtarmaya görüneceği günü kastediyor.
5. Ve inanmayanlar O’nun görkemini ve kudretini görecekler ve İsa’da dünyanın egemenliğini görünce hayrete düşecekler, “Vay halimize, çünkü Sen vardın ve biz bilmiyorduk, inanmadık ve kurtuluşumuz hakkında bize ilan eden piskoposlara itaat etmedik” diyecekler. Ve “kurtları ölmeyecek, ateşleri sönmeyecek ve tüm etler için bir gösteri olacaklar.”Yeşaya 66:24
6. O, aramızdan tanrısız yaşayan ve İsa Mesih’in buyruklarını çiğneyenlerin görecekleri o yargı gününden bahsediyor.
7. Fakat iyilik yapmış, işkencelere katlanmış ve canın şehvetlerinden nefret etmiş olan doğrular, yanlış yapanları ve sözleri ve işleri aracılığıyla İsa’yı inkar edenleri görünce — nasıl söndürülemez ateşte korkunç işkencelerle cezalandırıldıklarını — onların Tanrısına yüceltecekler ve “Bütün yüreğiyle Tanrı’ya hizmet eden kişi için umut olacak” diyecekler.
Bölüm 18
1. Böylece biz de Tanrı’ya hizmet etmiş olan şükredenlerden olalım, yargılanan tanrısızlardan değil.
2. Çünkü ben kendim tamamen günahkârım, henüz ayartmadan kaçmış olanlardan değilim, hâlâ İblisin düzenlerinin ortasındayım; ama belirlenmiş yargıdan korkarak, ona yaklaşacak güce sahip olabilmek için doğruluğun peşinden gitmeye çaba gösteriyorum.
Bölüm 19
1. Kardeşlerim ve kız kardeşlerim, Hakikatın Tanrısı’nın ardından, size yüksek sesle, yazılmış olanlara dikkat etmeniz için bir nasihat okuyorum, böylece hem kendinizi hem de aranızdaki okuyucuyu kurtarabilirsiniz. Bir ödül olarak sizden tüm yüreğinizden tövbe etmenizi ve böylece kendinize kurtuluş ve yaşam vermenizi rica ediyorum. Çünkü bunu yapmakla, tanrısallık ve Tanrı’nın iyiliği konusunda emek vermek isteyen tüm gençler için bir hedef koyuyoruz.
2. Ve biz akılsızlar, biri bizi uyardığında ve bizi doğrusuzluktan doğruluğa döndürdüğünde, hoşnutsuz ve öfkeli olmayalım. Çünkü bazen kötülük yaparken, göğüslerimizdeki ikiyüzlülük ve imansızlık yüzünden bilmiyoruz ve boş şehvetler yüzünden anlayışımız kararıyor.
3. Böylece, sonuna kadar kurtulabilmemiz için doğruluğu yapalım. Bu kurallara uyanlar ne mutludur. Bu dünyada kısa bir süre sıkıntı çekseler bile, dirilişin ölümsüz meyvesini toplayacaklardır.
4. O halde tanrısal kişi, bu şimdiki zamanlarda üzüntüye katlanırsa üzülmesin. Onu mutluGrekçesi: μακάριος bir zaman bekliyor. Yukarıdaki babalarla birlikte yeniden hayata dönen kişi kedersiz bir sonsuzluğa sevinecektir.
Bölüm 20
1. Fakat aynı zamanda, doğru olmayanların servet sahibi olduğunu ve Tanrı’nın hizmetkarlarının baskı altında olduğunu görmemiz aklınızı üzmesine izin vermeyin.
2. Böylece, kardeşlerim ve kız kardeşlerim, yaşayan Tanrı’nın yarışmasında yarıştığımıza ve gelecekteki tacı elde etmek için şimdiki yaşam tarafından eğitildiğimize inanalım.
3. Doğru olanların hiçbiri meyveyi hemen almaz, aksine onu bekler.
4. Çünkü Tanrı doğruların ödülünü hemen geri ödeseydi, hemen ticaret için çalışırdık, tanrısallık için değil. Çünkü biz doğru gibi görünüyorduk ama tanrısallığın değil kazancın peşindeydik. Bu nedenle ilahi yargı, doğru olmayan ruha zarar verdi ve onu zincirlerle ağırlaştırdı.
5. Görünmeyen Hakikatın Babası olan tek Tanrı’ya; bize Kurtarıcıyı ve ölümsüzlüğün Hükümdarını gönderen ve aracılığıyla bize gerçeği ve göksel yaşamı gösteren; ezelden ebede kadar O’na yücelik olsun. Amin.
Klemens’in Korintlilere İkinci Mektubu
“2. Klemens Mektubu” Tanrı’yı Arzulamak ekibinden Travis Owens tarafından Türkçeye çevrildi.
Yorumlar